Çalışmada, 1940’lı yılların sonundan günümüze kadar gelen süreçte Ankara’da gündelik hayat pratiklerinin, toplumsal ilişkilerin ve mekânın dönüşümü; sözlü tarih yöntemi aracılığıyla yerel halkın belleğine başvurularak analiz edilmektedir. Ankara’nın Çankaya ilçesinde yaşayan 60 yaş üstü yurttaşların belleklerinde kalanlardan hareketle Ankara’nın belli başlı bellek mekânlarındaki değişim ve bu değişimin mekânı deneyimleyenler tarafından nasıl algılandığı ve değerlendirildiği araştırmanın konusunu oluşturmaktadır. Ankara’da mekânın ve dolayısıyla belleğin nasıl dönüştüğünü, bu dönüşümün gündelik hayata nasıl yansıdığını analiz etmeyi amaçlayan çalışmada, cumhuriyet ile birlikte meydanları, parkları ve mimarisiyle oluşturulmaya çalışılan kent tasarımından yıllar içinde uzaklaşıldığı görülmektedir. Özellikle 1970’lerden itibaren modernleşme ve kapitalist üretim ilişkilerinin de güçlenmesiyle birlikte ciddi bir kentsel ve toplumsal dönüşüm yaşanmaya başlanmıştır. Bu dönüşüm de ilk olarak mekân kurgusunda kendini göstermiş; arka planında yer alan ekonomik ve siyasi unsurlar mekânı, toplumsal ve kültürel yapıları büyük ölçüde biçimlendirmiş, bu değişim süreci de gündelik hayata yansımıştır. Ankara’nın bellek mekânları tarihsel süreçte dönüşerek yok olma ile karşı karşıya kalmıştır. Kentin merkezi olarak tanımlayabileceğimiz Kızılay ve Ulus bölgesi giderek bu özelliklerini yitirmeye başlamıştır.
Anahtar Kelimeler: Toplumsal bellek, Bellek mekânları, Mekânsal dönüşüm, Sözlü tarih, Gündelik hayat, Ankara, Çankaya, Ulus, KızılayThis study investigates the oral history and collective memory of locals in terms of the transformation of daily practices, social relations, and the space of Ankara from the late 1940s to the present. The research mainly focuses on the changes that have occurred in the main memory spaces of Ankara, and how these changes are perceived and evaluated by residents of the Çankaya district aged over 60. In this study, which aims to analyze how spaces, and therefore collective memory, have been transformed in Ankara and how this transformation is reflected in daily life, it is seen that the city planning that has attempted to use squares, parks, and architecture to reflect the Republic has actually moved away from those ideals over the years. This is especially true with the strengthening of modernization and capitalist production relations since the beginning of the serious urban and social transformation of the 1970s. The initial manifestations of this transformation were in the set up of locations. The background economic and political factors in this transformation have had major effects on the shaping of spaces, as well as on social and cultural structures, and this process of change has been reflected in daily life. The changes have been so dramatic that it can be said that Ankara’s memory spaces have been completely transformed in historical process, and are now faced with extinction. The regions of Kızılay and Ulus, which we can define as being the center of the city, have gradually begun to lose their distinctive character.
Keywords: Collective memory, Transformation of space, Memory spaces, Oral history, Daily practices, Ankara, Çankaya, Ulus, Kızılay