ISSN: 2147-8724
Ankara Araştırmaları Dergisi - Ankara Araştırmaları Dergisi: 2 (2)
Cilt: 2  Sayı: 2 - 2014
1.
Editörden
From the Editor

Sayfa I

HAKEMLI MAKALE
2.
Ankara’da Halk Kütüphanesi Sistemi: Niceliksel Bir Değerlendirme
Public Library System in Ankara: A Quantitative Analysis
Bülent Yılmaz
doi: 10.5505/jas.2014.87587  Sayfalar 115 - 130
Bu çalışmada, Başkent Ankara’nın Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde yer alan 25 merkez ilçedeki 42 halk kütüphanesi beş unsur itibariyle ulusal ve uluslararası standartlara göre nicelik açısından incelenmiştir. Analiz sonucu, Ankara’daki halk kütüphanelerinin sayı, kullanıcı, personel, derme ve bina açılarından yetersiz ve standartların oldukça uzağında olduğu anlaşılmıştır. Çalışma sonucunda, Ankara için halk kütüphanesi sistemine yönelik acil bir planlamanın yapılması önerilmiştir.
This study investigates 42 public libraries in 25 central districts within the boundaries of Ankara Metropolitan Municipality in respect of five factors according to national and international standards quantitatively. The findings show that public libraries in Ankara are insufficient with respect to the number of buildings, users, staff and collection and also in terms of standards. Therefore, it has been suggested that an urgent planning is necessary for public libraries in Ankara.

3.
İdeoloji ve Politikanın Mekânsal Gösterimi: Keçiören Örneği
Spatial Representations of Ideology and Politics In Urban Scene: Keçiören Example
İrem Öz
doi: 10.5505/jas.2014.44127  Sayfalar 131 - 158
Osmanlı Dönemi’ni takiben kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olan Ankara’ya bu bağlamda önemli sembolik anlamlar yüklenmiştir. Modern Türk Cumhuriyeti’nin temsili olan Ankara kenti, modern ve laik bir devlet olarak küresel tabloda yer edinmeyi amaçlamıştır. Diğer şehirlerden farklı olarak, siyasi alanın merkezinde olması sebebiyle, siyasi alanda olan dönüşümleri mekân üzerinden okumak mümkündür. Bu bağlamda, Ankara’nın en büyük ve nüfusu en fazla olan ilçelerinden Keçiören 1994 yılı sonrası siyasi sahada olan dönüşümler sonucunda tamamen değişmiştir.
Bu çalışmanın amacı, Ankara’nın Keçiören ilçesinde 1994 yılı sonrası başlayan ve hâlâ devam eden dönüşümü incelemektir. AK Parti mimarisinin üzerinde durularak bu dönüşümün etrafında sosyal, politik, kültürel ve ekonomik sahalarda meydana gelen değişimler incelenecektir. Bu çalışma ile amaçlanan, geçmişi sadece fiziksel olarak değil, bunlar ile iç içe geçmiş sosyal ve siyasi olarak da benimsemiş yeni bir mimari oluşumun incelemesini Pierre Bourdieu’nun sosyolojik kavramları ile yapmaktır.
Being the capital city of a newly established Turkish Republic that was descended from the Ottoman Empire, Ankara was attributed a massive symbolic meaning. Ankara became the representative of a new Turkish State that aimed to attain a place in the global picture as being a modern and secular nation state. It carries a distinct characteristic as the reflections of transformations taking place in the political sphere can be read from the urban space. In this context, Keçiören District, being one of the largest and most populated districts of Ankara
has undergone a massive transformation after 1994 with the change in the political structure.
The aim of this study is to make an analysis of the transformation that has been taking place in Keçiören district of Ankara since 1994, focusing on the architecture of AKP government that has been taking place not only in the architectural or urban field but also in the political, social, economic and cultural fields. What has been tried to be analyzed in this study is the emergence of a new architectural style that imitates the past with a modern approach not only in terms of urban and architectural quality but also from social and political motives that are embedded in the “culture” by using Pierre Bourdieu’s sociological notions as elements of interpretation.

4.
Ankara’da Bir Yerel Yönetim Monografisi Yöntemi Denemesi: Çankaya Belediyesi Örneği
An Attempt of a Local Government Monography Method in Ankara: The Example of Çankaya Municipality
Savaş Zafer Şahin, Anıl Çekiç, Alican Gözcü
doi: 10.5505/jas.2014.76476  Sayfalar 159 - 183
Günümüz dünyasında kentler ve yerel yönetimler hızla dönüşmektedir. Dönüşümün hızı ve niteliği, dönüşümü farklı bağlamlar ve örnek olaylara bakarak incelemeyi, irdelemeyi ve kaydetmeyi güçleştirmektedir. Farklı yerel yönetimlerin özgün deneyimlerinin sahadan gelen verilerle toplanmasında sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlar hem yeni kuramsal yaklaşımların geliştirilmesini zorlaştırmakta, hem de uygulayıcılar için yeni çözümler geliştirilmesini engellemektedir. Bu anlamda, bir kişi, kurum ya da olayın farklı
boyutlarıyla belli bir dönem için derinlemesine incelenmesi anlamına gelen ve geçmişte de önemli örnekleri bulunan “monografi” türü çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada, bu ihtiyaçtan yola çıkılarak öncelikle yerel yönetimler için günümüz koşulları dikkate alınarak bir monografi yöntemi geliştirilmiştir. Bu yöntem geliştirilirken, bir yerel yönetimin günümüz koşullarında bütünsel olarak anlaşılabilmesi için kavranması gereken temel alanlar belirlenmiştir. Belirlenen bu yöntemle 2010 yılında niteliksel ve niceliksel araştırma yöntemleri kullanılarak Çankaya Belediyesi üzerine bir çalışma yürütülmüştür. Çalışmayla Çankaya Belediyesi’nin 2010 yılı monografisi; dış çevre, hizmet sunumu, karar verme süreçleri, teknoloji kullanımı ve iletişim alanlarında ortaya konmuştur.
In today’s world, cities and local governments transform rapidly. The pace and quality of this transformation make it harder to research, scrutinize and record it through looking into different contexts and cases. Problems are faced in collecting local governments’ unique experiences with data coming from the field. These problems not only make it harder for developing new theories, but also hinder the proposal of solutions for practitioners. In this respect, monographic type of studies are needed, important examples of which can be seen in the past and which means in-depth investigation of a person, institution or an event with various dimensions within a certain period. In this
study, first of all, emanating from this need, a monographic method is developed for local governments, taking today’s circumstances into consideration. While developing this method, the main issues are determined that should be comprehended for a holistic understanding of local governments in today’s circumstances. With this method, a study was conducted in 2010, using qualitative and quantitative research methods, on the Çankaya Municipality. With this study, the Çankaya Municipality’s monograph for the year 2010 is put forward in the areas of external environment, service provision, decision-making process, use of technology, and communication channels.

5.
Cumhuriyet Ankara'sının Devraldığı Edebî Miras: Cumhuriyet Dönemine Kadar Ankara'daki Edebiyat Hayatı ve Edebiyat Mahfilleri
The Literary Legacy Inherited by Ankara of the Republican Era: Literary Life and Milieux in Ankara until the Republic Era
Necati Tonga
doi: 10.5505/jas.2014.10820  Sayfalar 184 - 202
Ankara, Cumhuriyet’in ilanını takip eden yıllarda Türk edebiyatına yön veren önemli edebî muhitlerden biri olmuştur. Ankara’nın bu dönemde edebî muhit olmasında başkent seçilmesinin ve devletin bu şehirden yönetilmesinin önemli bir etkisi vardır. Bununla birlikte Cumhuriyet öncesinde de Ankara’da belirli bir edebî birikiminin varlığı dikkat çekmektedir. Şehirde, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kuvvetli bir tasavvuf ve divan edebiyatı geleneği var olmuştur. Ankara’nın, tarih boyunca pek çok divan ve halk edebiyatı şairi yetiştirdiği görülür. Bu dönemlerde medrese, tekke, cami gibi edebiyat mahfillerine** ilave olarak bazı meyhaneler, hanlar, kahvehaneler, konaklar, bağ ve bahçeler de edebiyat mahfili özelliği gösterir.
Özellikle 1919-1922 yılları arasında Mustafa Kemal Atatürk’ün şehri, Millî Mücadele merkezi yapmasına bağlı olarak Ankara’daki edebiyat hayatı canlılık kazanmıştır. Millî Mücadele Dönemi’nden Cumhuriyet’in ilanına kadar olan sürede Tâceddin Dergâhı, Kuyulu Kahve, Merkez Kıraathanesi, Hakimiyet-i Milliye ve Yenigün gazetelerinin idarehaneleri, Anadolu Lokantası, Teceddüt Lokantası, Abdullah Efendi Lokantası, Muallimler Birliği, Şehir Bahçesi, Dayko’nun Tütüncü Dükkânı ve Efe Haydar’ın Meyhanesi Ankara’daki edebiyat hayatını zenginleştiren önemli edebiyat mahfilleri olmuştur.
Ankara became one of the most important circles of literary activities after the establishment of the Republic of Turkey in 1923. In this era, the most prevalent factor for this nourishment was that Ankara was chosen as the capital city and Turkey would be governed from Ankara from then on. Besides this fact, before being the capital, Ankara had a rich background in terms of literature. The city had a strong tradition of Divan and Sufi literature in the ruling periods of Seljuks and Ottomans. Many Divan poets and minstrels lived in Ankara throughout history. In those times, in addition to madrasahs, dervish lodges and mosques, there were taverns, inns, mansions, coffeehouses, vineyards and gardens that were used for gatherings where poems were recited and talks about literature took place.
Before the establishment of the Republic, in the years between 1919 and 1922, Mustafa Kemal Atatürk proclaimed Ankara as the headquarters of the national movements. This choice brought out a liveliness to Ankara in terms of literature. In this period until the Republic, many places serving as dervish lodges, coffeehouses, restaurants, gardens, taverns, and shops, and newspaper editorials such as Tâceddin Dergâhı (Taceddin’s Lodge), Kuyulu Kahve (Coffee-shop), Merkez Kıraathanesi (Central coffee-shop), Hakimiyet-i Milliye and Yenigün Newspaper Editorial Offices, Anadolu Lokantası (Anadolu Restaurant), Teceddüt Lokantası (Teceddüt Restaurant), Abdullah Efendi Lokantası (Abdullah Efendi Restaurant), Muallimler Birliği (Teachers Union), Şehir Bahçesi (City Garden), Dayko’nun Tütüncü Dükkânı (Dayko’s Tobacco Shop) and Efe Haydar’ın Meyhanesi (Efe Haydar’s Tavern) were prominent gathering places that flourished in the literary activities of Ankara.

6.
Jeoturizm ve Sürdürülebilirlik: Kızılcahamam – Çamlıdere Jeoparkı Örneği
Geotourism and Sustainability: The Kızılcahamam – Çamlıdere Geopark Case
M. Sercan Gürsay, Gül Güneş
doi: 10.5505/jas.2014.93584  Sayfalar 203 - 215
Jeoturizm, günümüzde en çok talep gören özel ilgi turizmi türlerinden biridir. Diğer yandan iyi yönetilmeyen turizm, destinasyonlar üzerinde olumsuz ekonomik, sosyo-kültürel ve çevresel etkiler ortaya koyabilmektedir. Bu nedenle tüm turizm türlerinin sürdürülebilirlik yaklaşımı içinde yönetilmesi oldukça önemlidir. İlk kez 1987 yılında “Ortak Geleceğimiz” isimli raporda değinilen ve kalkınmanın temeli olan sürdürülebilirlik kavramının; sosyal, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik şeklinde üç boyutu bulunmaktadır. Bu araştırmanın amacı, Kızılcahamam - Çamlıdere Jeoparkı örneğinde sürdürülebilir turizme yönelik uygulamaları değerlendirmektir. Bu kapsamda, yerel ilgi gruplarının jeopark alanının yönetiminde sürdürülebilir turizm yaklaşımının önemi konusundaki görüşleri belirlenmiştir. Araştırmada nitel araştırma tekniği kullanılmıştır. Bu kapsamda veriler; yazılı kaynaklardan (literatür taraması), gözlem ve görüşme (mülakat) yoluyla toplanmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda, Kızılcahamam – Çamlıdere Jeoparkı’nda turizmin sürdürülebilirliği açısından; fiziki ve yasal koruma, yönetim, yetişmiş kalifiye eleman, sürdürülebilir finansal kaynak, yerel katılım ve eğitim konularında eksiklikler tespit edilmiştir. Söz konusu bu eksikliklerin ise, UNESCO GGN (Global Geopark Network) kriterleri dikkate alınarak giderilmesi mümkündür.
Today, geotourism is one of the popular types of special interest tourism. On the other hand, poorly managed tourism can have some negative economic, environmental and socio-cultural impacts on destinations. Therefore, all types of tourism should be managed with a sustainable approach. The concept of sustainability, which had been first introduced in 1987, in the Report entitled “Our Common Future” as a fundamental of development, and has three dimensions of social, economic and environmental aspects. The purpose of this study is to evaluate sustainable tourism practices in Kızılcahamam - Çamlıdere Geopark. In this context, local stakeholders’ opinion on the importance of sustainable tourism in the management of the geopark area is determined. The qualitative method was used in this study. Data were collected through review of the related literature, observation and in-depth interviews. As a result of the study, physical and legal deficiencies in the protection and the management of the geopark area were identified. The lack of trained and qualified work force, sustainable financial resources, local participation, and education are the other major issues in terms of sustaining geotourismin Kızılcahamam - Çamlıdere Geopark. These deficiencies can be corrected under the UNESCO GGN (Global Geopark Network) criteria.

7.
Cumhuriyet Döneminin Art Deco Mobilya Tasarımları: Selahattin Refik Sırmalı ve Atatürk’ün Çalışma Odası
Art Deco Furniture Designs in Republican Era: Selahattin Refik Sırmalı and the Study Room of Atatürk
Çiler Buket Tosun, Arda Can Özsu
doi: 10.5505/jas.2014.80299  Sayfalar 216 - 235
Bu çalışma, iç mekân tasarımları ve mobilya tasarımlarındaki modern uygulamaları ile Cumhuriyet dönemi mimarlığında etkin bir rol alan Selahattin Refik’i konu edinmektedir. Tasarımlarında döneminin uluslararası sanat ortamının en yeni ve popüler sanatı Art Deco’yu uygulayan Selahattin Refik, iç mekân ve mobilya tasarımları ile Atatürk’ün de beğenisini kazanmış; tasarımları Cumhuriyet’in ilk yirmi yıllık döneminde etkili olmuştur. Bu çalışma özellikle onun Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanlığı Konutu olan Atatürk Müze Köşkü’ndeki, Atatürk için düzenlediği Çalışma Odası’nın iç mekân ve mobilya tasarımlarına odaklanmıştır.
Türkiye’nin özgün Art Deco sanatı uygulamalarının başında gelen Çalışma Odası, Selahattin Refik’in dönemin modern sanatını uygulamadaki özgünlüğünün ve yetkinliğinin yanı sıra Cumhuriyet’in iç mekânlara yansıyan modern kimliğini de örnekleyen öncü bir uygulama olmuştur.
This study presents the works of Selahattin Refik who played an active role in the Republican Era Architecture through his modern practices in interior architecture and furniture design. Practicing the most recent and popular art of his time, Art Deco, Refik also received the appreciation of Atatürk, and was influential in the first twenty years of the Republic.
This study focuses on his interior and furniture designs for the ‘Study Room’ designed for Ataturk at the ‘Ataturk Museum House which is the first Official Residence of the President of the Republic of Turkey. Pioneering original Art Deco practices of our country, the ‘Study Room’ has been an implementation that illustrates not only the originality and competency of Selahattin Refik in practicing the modern art of the era but also the reflection of the modern identity of the Republic on interior designs.

8.
Ankara Etnografya Müzesi Koleksiyonu’nda Yer Alan Art Nouveau Üsluplu Yıldız Porselenleri
Art Nouveau Yıldız Porcelains Exhibited at Ankara Ethnography Museum Collection
Suna Canan Aydın Altay
doi: 10.5505/jas.2014.02886  Sayfalar 236 - 245
1890’lı yılların başında Sultan II. Abdülhamid’in emri ile Yıldız Sarayı bahçesine kurdurulan Yıldız Çini Fabrika-i Hümayunu, Osmanlı sanayisinin önemli bir adımı olmakla birlikte, aynı zamanda Batılı devletlere karşı da bir prestij göstergesi olmuştur.
Yıldız Çini Fabrika-i Hümayunu, üretime geçtiği 1894 yılından, üretimin durdurulduğu 1909 yılına kadar geçen süre içerisinde Osmanlı modernleşmesinin takip edilebildiği eşsiz eserler üretmiştir. Bu 15 yıllık dönem içerisinde, özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında, Avrupa’da moda olan Art Nouveau akımının etkisi ile imal edilen porselen objeler oldukça dikkat çekicidir. Günümüzde farklı müze ve koleksiyonlara dağılmış olan bu eserlerden bir grup, Ankara Etnografya Müzesi Porselen Koleksiyonu içinde yer almaktadır. Araştırma kapsamında müze koleksiyonunda bulunan, Art Nouveau üsluba sahip eserler incelenmiş ve değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Yıldız Çini Fabrika-i Hümayunu (Yıldız Imperial Porcelain Factory) was established on the orders of Sultan Abdulhamid II at the beginning of the 1890s in the Yıldız Palace garden. While this was an important step in the history of Ottoman industry it also created a prestige against western societies.
From the date the production was started in 1894 until it was closed in 1909, unique works of the Ottoman modernization era have been produced at Yıldız Çini Fabrika-i Hümayunu (Yıldız Imperial Porcelain Factory). The porcelain objects produced under the influence of the Art Nouveau movement in Europe within this 15 years period, especially in the second half of the 19th century,are quite remarkable. These works have been distributed among various museums and collections and a group of them are exhibited at the Ankara Ethnography Museum’s Porcelain Collection. In this research, Art Nouveau works in this museum’s collection are examined and evaluated.

LookUs & Online Makale