2016 yılındaki darbe girişiminin ardından başlatılan askerî bölgelerin kent merkezleri dışına taşınmasına yönelik programın bir sonucu olarak ortaya çıkan alanlar, önemli bir kentsel tasarım ve planlama problemi olarak gündeme gelmiştir. Başkent Ankara, kent merkezinde bulunan askerî alanların sayısının çokluğu ve toplam yüzölçümlerinin büyüklüğü nedeni ile konuyla ilgili önemli bir örnek teşkil eder. Bu noktada makale, “kentsel boşluk” üzerine güncel literatürde tartışılan farklı yaklaşımlardan yola çıkarak Ankara’nın askerî kullanım sorası peyzajlarını “boşluk” veya “hiçlik” kavramlarının ötesinde bir bakışla okumayı amaçlamaktadır. Ankara’daki askerî alanların dönüşümünü farklı dönemlere ait haritalar ve uydu görüntüleri üzerinden inceleyen makale, bu alanların simgesel ve tarihsel önemlerinin yanı sıra kentsel peyzaj ve mekân olarak değerlerini tartışmaya açmaktadır. Alışılagelmiş kentsel programlar ya da insanmerkezci dönüşüm anlayışlarına alternatif bir çerçeve oluşturmayı amaçlayan çalışma, askerî kullanım sonrası peyzajların yeniden programlanmasında belirleyici olabilecek iki tasarım ilkesi önermektedir: (1) doğal süreçlerle bütünleşmek, (2) ekolojik bağlantılar kurmak. Bu ilkeler çerçevesinde makale, Ankara’daki askerî kullanım sonrası alanları inceleyerek, bu alanların hem eski askerî kimlikleri hem de yeni doğal yapılarıyla birlikte kentin “yeni doğası”nı şekillendirme potansiyeline sahip kentsel peyzajlar olarak tartışmaya sunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Kentsel Boşluklar, Askerî kullanım sonrası peyzajlar, Yeni doğa, AnkaraFollowing the failed coup attempt in 2016, the implementation of a program to evacuate and relocate military sites outside urban centers has created unoccupied areas in many cities in Türkiye, which presents an urgent urban planning and design challenge. The capital city, Ankara, warrants particular study due to having a particularly large number of extensive military sites located within the city center. This article examines contemporary literature on urban unoccupancy to consider Ankara’s post-military landscapes beyond the conventional notions of “emptiness” or “nothingness”. The article, which analyzes the transformation of military sites in Ankara using maps and satellite images from different periods, explores the symbolic and historical significance of these sites, while primarily emphasizing their value within the urban landscape. The study, which aims to establish an alternative framework to conventional urban programs and human-centric approaches to urban redevelopment, proposes two, possibly pivotal, design principles in the utilization of post-military landscapes: (1) embracing natural processes and (2) establishing ecological connections. Within the framework of these principles, Ankara’s post-military sites are reinvented as valuable urban landscapes with the potential to form the city’s “nouvelle nature” by merging their former military identities with their emerging natural identities.
Keywords: Unoccupied lands, Post-military landscapes, Nouvelle nature, Ankara