Şehir planları ve kentsel mekân tasarımları, kullanıcıların gündelik hayatlarında beklentileri ve ihtiyaçları doğrultusunda sürekli bir dönüşüm içerisindedir. İnsanlar bu süreç içerisinde kentsel planın fiziksel düzenine tamamen bağlı kalmadan genellikle küçük ölçekli yeni kullanımlar ve mekânlar üretir. Bu nedenle, resmî olarak planlanmamış ancak gündelik hayat dinamikleriyle ortaya çıkan kullanıcı mekânları ve toplumsal etkinlikler, kentsel planlama ve tasarım araştırmalarının insan odaklı yeni bakış açısını geliştirmek adına oldukça önemlidir. Çalışmanın amacı, gözardı edilen, sıradan ve geçici olarak adlandırılan mekânsal pratikleri insan-odaklı bir yaklaşımla kuramsal ve görgül boyutlarıyla ele almaktır. Bu bağlamda, yaşanan mekân ve mekânın toplumsal üretimi kavramları çerçevesinde Yüksel Caddesi’nde bir alan çalışması yürütülmüştür. Ankara’nın kent merkezi olarak kabul edilen Kızılay semtinde yer alan Yüksel Caddesi, çeşitli toplu taşıma bağlantılarına yakınlığı, yaya bölgesi olması ve zengin arazi kullanım yapısıyla şehrin en kalabalık sokaklarındandır. Ankara’nın Cumhuriyet dönemi ilk planlama çalışmalarından itibaren varolan sokak, hem kentsel planlama ve tasarım hem de sosyo-ekonomik anlamda birçok farklı dönem geçirmiştir. Yapılı çevre hâlâ ilk tasarlanan sokak dokusunun izlerini taşımasına rağmen gündelik hayatın değişen yüzleri, kentsel mekânın zamansal ve toplumsal çok katmanlı yapısını ortaya çıkarmaktadır. Bu araştırma, mekânın fiziksel üretimi ile birlikte, toplumsal yaratımını (poiesis) anlamak için fiziksel veya toplumsal olarak üretilen mekân, geçici veya kalıcı kentsel ritimler gibi ikililiklerin ötesinde bir kuramsal bakış açısı önerir. Bu bağlamda çalışmada iki temel odak bulunmaktadır. Bunların ilki, hafızanın kentsel altyapısını (geçmişin hatırasını) anlama amacıyla arşiv verilerini derlemek, daha sonra gündelik yaşamın ve mekânın poiesisini tartışabilmek için (günümüzde mevcut olan bellek) Yüksel Caddesi’ndeki gündelik hayatın kentsel ritimlere ve kullanıcılara odaklanarak gözlemlenmesidir. Bu doğrultuda takip edilen etnografik ve mekânsal-görsel analiz yöntemleri, mekânsal ve toplumsal olanın koparılamaz ilişkisini görgül sonuçlarla desteklemektedir. Sonuçlar, gündelik hayatın kullanıcılarının ve değişen ritimlerinin ve kullanıcıların rolünün mekânın üretimindeki önemini gözler önüne sermektedir. Bu birleştirici yaklaşım, göz ardı edilen, atıl olarak adlandırılan kullanıcı mekânlarının, anlık ya da geçici oldukları gerekçesiyle hafife alınan kamusal hayat pratiklerinin mekânsal niteliklerini vurgulamaktadır. Kentsel mekânda, tasarım ve sosyal yaşamın dialektiği, kullanıcı tercihlerinin fiziksel alan üzerindeki etkilerinin anlaşılması ve insan odaklı şehircilik çalışmalarına katkı sunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Gündelik hayat, Kamusal alan, Kentsel sokak, Ritimanalizi, Yaşanılan mekân, Yüksel Caddesi, AnkaraThe premeditated decisions of urban plans and designs are in a continuous transformation due to the everyday expectancies and needs of users. People mostly intervene in their built environment in differing scales and temporalities which simultaneously transform a designed space and making it closer to a lived space. Therefore, the emergent user spaces and social practices that occur throughout the everyday life dynamics beyond the expectations of an urban plan are significant to develop a human-centered viewpoint for urban planning and design studies. This study aims at unfolding the theoretical and empirical dimensions of the usually overlooked everyday space and practices which are mostly categorized as ordinary or temporary. In this context, a field study in Yüksel Street has been undertaken to to frame the theoretical discussion on the social and spatial production of urban space and everyday life from an urbanism perspective. The site is a vibrant urban space located in the city center of Ankara that is called Kızılay. Yüksel is a well-connected street to the public transportation stops and has a diverse land use. Since it was laid out following the urban plans in the early years of Republic, the street has been facing social, economic and physical alterations bringing dialectics of designed and lived space together. Despite the initial street pattern maintains today in morphological sense, the altering faces of everyday life and its temporal, spatial and societal impact result in a multi-layered urban entity. This study proposes a theoretical approach which is beyond the dualities and conflicts between physical or social space and temporary or permanent urban rhythms to understand the poiesis of everyday life and space. In this context, there are two channels of study. The first one is using both the archival data on the urban infrastructure of memory (the memory of the past), then the second is to unveil the poiesis of everyday life and space through a field research on Yüksel Street that would make the fluid archive of the ordinary practices and aesthetics (memory enacted in the present). The corresponding research methods on the ethnographic and spatial-visual analysis strengthen the unbreakable bond between social and spatial. The outcomes of the study present the role of the everyday user and the changing urban rhythms on the production of space. This connecting approach explores and presents the spatial qualities of public life practices which are usually labeled as left-over spaces and taken for granted for being evasive or temporary. The dialectic of social life and urban design is essential to grasp user preferences and expectancies from their contribute to the humanoriented urbanism studies.
Keywords: Everyday life, Public space, Urban street, Urban design, Rhythmanalysis, Lived space, Yüksel Street, Ankara