ISSN: 2147-8724
Ankara Araştırmaları Dergisi - Ankara Araştırmaları Dergisi: 3 (2)
Cilt: 3  Sayı: 2 - 2015
1.
Editörden
From the Editor

Sayfa I

HAKEMLI MAKALE
2.
Küresel Kültürel Akış Bağlamında Yeni Ankaralı Müzik Anlayışı
A New Understanding of Ankara Music within the Context of Global Cultural Flow
Ömer Can Satır, Songül Karahasanoğlu
doi: 10.5505/jas.2015.74946  Sayfalar 145 - 164
Çalışmanın amacı, belirli bir coğrafî alan içinde, gelenek ile modernite arasında şekillenen ve zamanla popüler kültürün önemli bir nesnesi haline gelen yeni Ankaralı müzik anlayışının karmaşık ve çok katmanlı yapısını, yerel ve küresel ilişki bağlamında ele almaktır. Çalışmanın teorik çerçevesini, Appadurai’nın öne sürdüğü “küresel kültürel akış” modeli oluşturmaktadır. Bu yaklaşım sayesinde Ankaralı müziğinin etnik, finans, medya, teknoloji ve ideoloji alanları belirlenerek, bu müziği farklı kılan dinamikler açığa çıkarılacaktır. Elde edilen bulgular ışığında, Ankaralı müziğinin etnik alanı geniş bir demografik koalisyona dayanırken, üretim, dağıtım ve tüketim aşamalarına bağlı olarak gelişen finans alanı görece bağımsız bir müzik endüstrisi yaratmıştır. Teknoloji alanı bu müziğe, ağa dayalı bir toplumsal yapı üzerinden temsil hakkı tanırken, medya alanı bu müziğin yerel ötesi temelde inşasına meşruiyet kazandırmaktadır.
Burada kodlanan Ankaralı söylemi ve otantisite arayışı ise, yeni Ankaralı müziğinin ideoloji alanını ortaya koymaktadır.
The aim of this study is to consider a new understanding of the complex and multilayered structure of Ankara music, which is situated between tradition and modernity and has become an important form of popular culture in the region, in the context of local and global relationships.. The theoretical framework of the study is based on Appadurai’s “global cultural flow” model. The ethnoscape, finanscape, mediascape, technoscape and ideoscape of Ankara music is examined in accordance with this approach to reveal the dynamics that make this music different. In the light of these findings, it is concluded that the ethnoscape of Ankara music is based on a broad demographic coalition that has created an independent music industry with a finanscape depending on production, distribution and consumption. While this type of music is represented through a network-based social structure, it gains legitimacy outside its bounds within the media environment. The “Ankara” genre and its quest for authenticity described in this work reveal the ideoscape of the new Ankara music.

3.
Konut Kullanıcılarının Kentsel ve Sosyal Yaşam Kalitesi Farkındalığı: Ankara/Çayyolu-Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi Örneği
Residents’ Awareness of Urban and Social Living Quality: The Example of Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Neighborhood in Çayyolu/Ankara
Ahmet Tanju Gültekin
doi: 10.5505/jas.2015.03511  Sayfalar 165 - 182
1980 sonrasında küreselleşme ve dinamikleri; ekonomik bütünleşme politikaları ile birlikte sosyal, kültürel ve siyasal uyum süreçleri ve özellikle sermayeyi kentsel gelişmeye yönlendirmesiyle kentsel mekânı da biçimlendirmektedir. Türkiye’de de küreselleşme dalgasıyla; neo liberal politikalar çerçevesinde yaşanan ekonomik değişim sürecinde, kent mekânı rant sektörü için en karlı yatırım alanına dönüştürülmektedir. Konut sektörü, etkin ve yaygın pazarlama stratejileriyle bu sürece hızla ve kolaylıkla dâhil edilmiştir. Bu gelişmede kentsel ölçekte son onlu yıllarda Ankara/Çayyolu, orta-üst ve üst gelir grubundaki kullanıcılarıyla, ekonomik ve sosyal olarak ayrışmaktadır. Bu ayrışma, fiziksel ve mekânsal kalite düzeyi yüksek olan konut alanlarında belirgindir. Ancak, konut kalitesinin ölçülebilir fiziksel ve mekânsal standartlarıyla birlikte, kullanıcının sosyal ve kültürel isteklerinin karşılanması, yaşam kalitesinde önem kazanmaktadır. Bu noktadan hareketle, bu çalışmada, konut alanlarında kullanıcıların fiziksel ve toplumsal çevre algısı ile kalite kapsamındaki talepleri ve farkındalığı, örneklem alan olarak seçilen Ankara-Çayyolu- Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı mahallesinde
incelenmektedir. Bu mahallenin 1980’lerle başlayan var oluş öyküsünde, neo liberal politikalar ve kentsel mekânı biçimlendirme yeteneği baş aktör iken, kullanıcıların bu öyküdeki varlığı, yaşam kalitesi ve farkındalıkla tanımlanmaktadır. Böylece elde edilen
çıkarsamalar, yaşanabilir konut alanlarının oluşturulmasında yönlendirici olacaktır.
Since 1980, the dynamics of globalization have directed the processes of social, cultural, and political adjustment as well as those of economic integration and especially capital towards urban development, forming urban space. The wave of globalization in Turkey, within a process of economic change in the context of neo liberal policies, urban space has been turned into the most profitable area of investment in the unearned income (economic rent) sector. The residential sector has been included in this process quickly and easily through effective and widespread marketing strategies. Over the last two decades of this development, the Ankara-Çayyolu District has become segregated economically and socially between its upper and upper-middle class residents in the urban context. This segregation is evident in residential areas with high-level physical and spatial quality. On the other hand, in addition to the measurable physical and spatial standards of housing quality, it is also important to find out if the quality of living meets the social and cultural expectations of its residents. Starting from this point of view, we examine residents’ perceptions of their physical and social environment in our chosen sample area in the Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Neighborhood, and their demands and awareness of housing quality. The story of this neighborhood, which begins in 1980, at a time when neo liberal policies and the power to form urban space was all-important, is defined here by the residents’ quality of living and awareness of it. Our results obtained are expected to help guide the creation of liveable housing areas in the future.Keywords:
Housing Users, Urban Living Quality, Social Living, Awareness, Ankara- Çayyolu-Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Neighborhood.

4.
Keçiören Belediyesi Monografisi
Monograph of Keçiören Municipality
Savaş Zafer Şahin, Anıl Çekiç, Ali Can Gözcü
doi: 10.5505/jas.2015.14633  Sayfalar 183 - 211
Türkiye’de kent yönetimi, hukuki açıdan belediyelere tanınmış olan bir yetkiler demeti olarak tanımlanabilir. Cumhuriyet tarihi boyunca bu yetkileri kullanan belediyelerin, kamu politikalarının dönüşümüne ve mevzuatın değişimine koşut olarak kendi yerel özgünlüklerinin dinamikleriyle birbirlerinden farklılaştıkları bilinmektedir. Ancak, bu farklılaşmanın tekil olarak her bir belediyenin yapısal koşulları dikkate alınarak tespit edilmesinde önemli eksiklikler olduğu açıktır. Özellikle son otuz yılda gerçekleşen âdem-i merkezileşme ve merkezileşme dalgalarından her bir belediyenin nasıl etkilendiğinin ortaya konabilmesi, belediye araştırmalarına temel olmak üzere dönemlik resimlerinin elde edilmesi, belediyelerin hakkıyla anlaşılabilmesi için önemlidir. Bu anlamda bu monografi çalışması, daha önce Çankaya Belediyesi için geliştirilmiş monografi yaklaşımını kullanarak Ankara Keçiören Belediyesi’nin mevcut durumunu tespit edip sorun ve potansiyellerini ortaya koymaktadır. Monografide, niteliksel ve niceliksel araştırmalara dayalı olarak Keçiören Belediyesi’nin 2012 yılı itibarıyla dış çevre koşulları, hizmet sunumu, karar verme süreçleri, teknoloji kullanımı ve iletişim alanlarında bütünsel bir değerlendirmesine yer verilmiştir.
In Turkey, urban administration can be defined from a judicial perspective as the bundle of powers vested in municipalities. It is known that throughout republican history, municipalities, using these powers, have differentiated themselves via their own internal dynamics in parallel to the evolution of public policy and changes in legislation. Yet, it is obvious that there are important gaps in understanding this differentiation taking into consideration the structural conditions of individual municipalities. In particular, in order to thoroughly understand municipalities, it is important to consider periodical pictures of how each municipality has been affected by waves of decentralization and centralization experienced over the last thirty years. In this respect, this monograph, using the same monographic approach developed for the Çankaya Municipality, provides a picture of the existing situation of Ankara’s Keçiören Municipality and presents related problems and potential. This monograph, based on qualitative and quantitative research, presents a holistic evaluation of Keçiören Municipality in terms of its external environment, provision of services, decision-making processes, use of technology and communications.

GÖRÜŞ YAZISI
5.
Tarih Manzumelerine Göre XIX. Yüzyılda Ankara
19th Century Ankara Through Historical Poems
Özge Öztekin
doi: 10.5505/jas.2015.19480  Sayfalar 212 - 219
Şehir, anlamını şiirin yarattığı ruhta bulan mekândır. Kevin Lynch’in tabiriyle şehir, sonsuz ‘okunaklılık’ sunan bir imgeselliğe sahiptir. Bu sonsuz okunaklılık şiir üzerinden düşünüldüğünde, bir şehrin atmosferini edebi metinler üzerinden anlamaya çalışmanın, zamanın ruhunu şiir-şehir-tarih bağlamında değerlendirmekten geçtiği söylenebilir. Çünkü şiir (genel olarak edebiyat), tıpkı hafıza sahibi bir şehir gibi, varlığı ve kaydettiği hatıralarla hem geçmişe hem de geleceğe salınan önemli bir bellektir. Bu anlamda Divan şiiri ve bu şiirin özgün örneklerinden biri olan tarih manzumeleri de belleğin süreç içerisindeki ‘devamlılık’ ve ‘dönüştürme’ zenginliğine vurgu yapan unsurlardandır. Bu çalışmada, Ankara, şiir üzerinden değerlendirilecektir. XIX. yüzyıl Ankara’sı hakkında, dönemin edebi metinlerinden biri olan divanlardaki tarih manzumelerine yansıyan izleri değerlendirilmeye çalışılacaktır.
XIX. yüzyılda yazılmış divanlar arasında, şu ana dek taranabilen yetmiş metnin üçünde, dört tarih manzumesinin Ankara hakkında olduğu tespit edilmiştir. Bu manzumelerden iki tanesi Câzib’e, bir tanesi Zîver Paşa’ya, bir tanesi de Mahmud Celaleddin Paşa’ya aittir. Bunlardan ilki, Ankara Mevlevihanesi üzerine; ikincisi, Ankara’da yaptırılan bir kışla hakkında; üçüncüsü, Vecîhî Paşa’nın Ankara valiliğine dair; dördüncüsü, Belediye Dairesi’nin yapımı ile ilgilidir. Bunların yanı sıra, sadece başlığında ‘Ankara’ ifadesi geçen
Mahmut Celaleddin Paşa’ya ait Hamidiye Caddesi’nin inşası hakkında bir manzumeye daha rastlanmıştır. Bu çalışma kapsamında, XIX. yüzyılın Ankara’sına dair bu şiirlerden edinilen malzemeler yorumlanarak şehir tarihi araştırmalarına bir katkı sağlamak amaçlanmaktadır.
A city is a place whose meaning is found in the poetry created there. In Kevin Lynch’s words, a city presents the imagination with an unlimited potential for “readability”. If we consider this unlimited readability through poetry, it can be said that attempts to find the
zeitgeist of a city at a certain time through literary texts must evaluate the poetry, the city and the time. This is because poetry (or literature in general), just like a city, has an important memory which oscillates through ideas of its past and future. In this sense, divan poetry and one particular example of it—historical “manzume” poems—are memories which richly illustrate the ‘continuity’ and ‘change’ within a period. This work, on 19th century Ankara, aims to evaluate the traces reflected in historical manzume poems of the time they were written.
Five historical manzume poems in three texts out of seventy 19th century divan collections scanned for this work were found to be about Ankara. Two of these manzumes are by Cazib, one by Ziver Pasha, and one by Mahmud Celaleddin Pasha. The first of these is on Ankara’s dervish lodge; the second on a barracks being built in Ankara; the third on Vecihi Pasha’s governorship of Ankara; the fourth on the the Mayoral Residence. In addition to these, a manzume on the construction of Hamidiye Caddesi by Mahmud Celaleddin Pasha is discovered with in scope of the work. The aim of this work is to provide a contribution to city history through a commentary on elements
of 19th century poetry concerning Ankara.

6.
Bir Ankara Fotoğrafçısı: Osman Darcan
A Photographer From Ankara: Osman Darcan
Gülseren Mungan Yavuztürk
doi: 10.5505/jas.2015.32032  Sayfalar 220 - 227
Çalışmada, Ankara fotoğrafhaneleri tarihinin önemli isimlerinden Foto Osman Darcan tanıtılmaktadır. İstanbul’da tanıştığı ünlü Avusturyalı fotoğrafçı Othmar Pferschy’nin izinden giderek değerli işlere imzasını atan Darcan, aktüalite fotoğrafçısı ve film operatörü olarak görev yaptığı Matbuat Umum Müdürlüğü Foto Film Merkezi’nden ayrıldıktan sonra, 1943’te Ankara Devlet Konservatuvarı Tatbikat Sahnesi’nde sahne fotoğrafları çekmeye başlamış; bu görevi, Devlet Tiyatrosu fotoğrafçısı olarak yaşamının sonuna kadar sürdürmüştür. Aynı zamanda Anafartalar Caddesi’nde açtığı stüdyoda, Ankara’nın önde gelen seçkin kişileriyle tanınmış sanatçıları görüntüleyen usta fotoğrafçı, tüm bu çalışmalar boyunca çektiği hayranlık uyandıran karelerle, meslekteki yetkinliğini sanatkârlık düzeyine ulaştırmayı başarmıştır.
This work introduces Osman Darcan, an important name in the history of Ankara photography studios. Darcan followed in the footsteps of famous Austrian photographer Othmar Pferschy, whom he met in Istanbul, to go on to create his own valuable work. On leaving the Public Press Authority Photo Film Center, where he worked as a newsreel photographer and film operator, in 1943 he began taking photographs at the Tatbikat Theater at the Ankara State Conservatoire, where he continued as the photographer for the State Theater until the end of his life. At the same time, this master photographer took the pictures of a select coterie of Ankara’s leading individuals and well-known performers at a studio he opened on Anafartalar Caddesi. In both these roles, his photographs evoke admiration thanks to Darcan’s professional abilities and level of artistry.

LookUs & Online Makale