ISSN: 2147-8724
Ankara Araştırmaları Dergisi - Ankara Araştırmaları Dergisi: 7 (2)
Cilt: 7  Sayı: 2 - 2019
1. 
Editörden
From the Editor

Sayfa I

HAKEMLI MAKALE
2. 
Ankara’da Suriyeli Göçmenlerin Yer Seçimi Tercihlerinin İncelenmesi ve Bir Etnik Kentsel Adacık Örneği Olarak Önder, Ulubey, Alemdağ Mahalleleri
Exploring the Locational Preferences of Syrian Migrants in Ankara and a Case Study of Önder, Ulubey, and Alemdağ Neighborhoods as an Ethnic Urban Enclave
Sezen Savran, Necibe Aydan Sat
doi: 10.5505/jas.2019.33154  Sayfalar 283 - 302
2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı, yoğun bir nüfusun ülkesinden zorunlu olarak ayrılmasına neden olmuştur. 2011-2015 yılları arasında Suriye sınırında uygulanan açık kapı politikası sonucu Türkiye’de, milyonlarla ifade edilen göçmen nüfus yaşamaya ve bu süreçte kentlerde büyük oranda kendiliğinden gelişen göçmen yerleşimleri oluşmaya başlamıştır. Bu çalışmanın iki temel amacı bulunmaktadır: (1) Ankara ilindeki Suriyeli göçmen nüfusun dağılımını ortaya koymak ve (2) bu dağılıma göre en yoğun göçmen yerleşim yeri olan Önder, Ulubey ve Alemdağ mahallelerinin derinlemesine bir incelemesini yapmaktır. Araştırma, çoğunlukla batı yazınında tartışılan “Getto” ve “Kentsel Adacık” kavramlarını karşılaştırmalı olarak incelemektedir. Bu kavramların içeriği, kuramsal çerçeveyi şekillendiren bir çıkış noktası oluşturmaktadır. Araştırma yöntemi; nicel ve nitel verilerden bir arada yararlanan karma araştırma desenidir. Bu araştırma üç mekânsal ölçek içermektedir: İl (Ankara), İlçe (Altındağ) ve Mahalle (Önder, Ulubey ve Alemdağ). İl ve ilçe ölçeğinde nicel veri setlerinden yararlanılarak nüfusun mekânsal dağılımı ve benzeşmezlik endeksi hesaplamaları yapılmıştır. Mahalleler ölçeğinde ise gözlem, anket ve derinlemesine görüşmelerden yararlanılarak “Kentsel Adacık” kavramı örnek incelemesi üzerinden tartışılmıştır. Ankara ili ve Altındağ ilçesinde Suriyeli göçmenlerin mekânsal dağılımının orta ve yüksek derecedeki ayrışmanın sınırında olduğu görülmüştür. Etnik kentsel adacığın; oluşumunda, zorunluluk ve gönüllülüğün üst üste bindiği, işgücünde Siteler bölgesi ile doğrudan bağlantılı olduğu, kısmen kendi yerel ekonomisini oluşturduğu, tamamen dışlayıcı olmayan bir yapıya sahip olduğu tespit edilmiştir. Kentsel adacığın, içerisinde yaşayan göçmen nüfusa hem olumlu hem olumsuz etkileri olduğu görülmüştür.

3. 
Ankara Mahallelerinde Mobilizasyon Ağları ve Protesto Sonuçları
Mobilization Networks and the Outcomes of Neighborhood Protests in Ankara
Güneş Ertan
doi: 10.5505/jas.2019.92053  Sayfalar 303 - 320
Çalışma, 2007-2011 arası Ankara’nın çeşitli mahallelerinde gerçekleşen 17 eylemi inceleyerek mobilizasyon ağlarının yapısının yerel protesto olaylarının sonuçlarıyla nasıl ilişkili olduğunu anlamayı amaçlamaktadır. Araştırmanın verileri polis kayıtları ve saha görüşmelerinden oluşmaktadır. Sonuç olarak olumlu sonuç ile ilişkili iki ayrı mekanizma belirlenmiştir. Birinci mekanizma verimli bilgi akışını sağlayarak katılımcıların koordinasyonunu kolaylaştırır. İkincisi ise katılımcıların arasındaki güçlü bağlar nedeniyle riskli taktiklerin kullanılma eğilimini artırır. Mobilizasyon ağlarının öncülleri olarak mekansal yapılar ve enformel sosyal ağlar göze çarpmaktadır.

4. 
Bülent Arel’in Ankara Yılları (1940-1965): Müzik, Radyo ve Siyaset
The Ankara Years of Bülent Arel (1940-1965): Music, Radio and Politics
Nahide Işık Demirakın, N. Işıl Demirakın
doi: 10.5505/jas.2019.93685  Sayfalar 321 - 342
Makale Cumhuriyet’in ikinci kuşak bestecilerinden Bülent Arel’in 1940-1965 yılları arasında Ankara’da geçirdiği eğitim ve çalışma yaşamı ile Türkiye’de İkinci Dünya Savaşı sonrasında görülen siyasi ve kültürel değişimler arasındaki koşutlukları incelemektedir. Klasik Batı müziğinin 19. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’na gelişi ve ardından Cumhuriyet’in kültür politikasının temel taşlarından biri olması, bu alanın sürekli devlet kontrolünde bulunmasını da beraberinde getirmiştir. Cumhuriyet’in tek parti döneminde benimsenen politikalar bir ulus kimliği oluşturmaya öncelik vermiş ve yeni kurulan Devlet Konservatuvarı’nı bu esas doğrultusunda biçimlendirmiştir. Bu kurumun ilk mezunlarından olan Arel, arkadaşlarıyla beraber konservatuvardaki hocalarından farklı olarak Cumhuriyet’in kendi yarattığı kurumlardan yetişmiş ilk kuşaktandır. Söz konusu kuşak, bu yönüyle aslında Cumhuriyet ideallerinin ilk ürünüdür ve çok partili sisteme geçilmesiyle beraber 1950’lerin değişen iktidar dengelerine ve kültürel yaklaşımlarına rağmen yeniliklere açıklıkları ve evrenselcilik anlayışları ile Ankara ve Türkiye kültür yaşamında iz bırakmışlardır. Arel’in görev yaptığı radyo ve üniversite gibi kamu kurumlarının dönüşümleri ve sivil sanat girişimlerinin gelişimi çalışmanın odak noktalarını oluşturmaktadır.

5. 
Ankara Kent Çeperinin Önemli Bir Parçasının Değişen Karakteri: İmrahor Vadisi
Changing Characteristics of a Significant Part of the Urban Fringe in Ankara: İmrahor Valley
Fulya Sınacı Özfındık
doi: 10.5505/jas.2019.21548  Sayfalar 343 - 353
Ankara kent çeperinin önemli bir bölümünü kapsayan İmrahor Vadisi, peyzajı ve diğer doğal özellikleri ile kentin ekolojik dengesinin korunmasında kritik bir role sahiptir. Vadi uzun süredir kentin en önemli ekolojik alanlarından biri olarak kabul edilmiş ve vadiyi yeşil sistemin parçası olarak korumak kentin ilk planından itibaren öncelikli kararlardan olmuştur. Ancak, son dönem planlama politikalarının ve uygulamalarının etkisi ile vadinin doğal özelliklerini hızla kaybettiği görülmektedir. Makale, İmrahor Vadisinde meydana gelen değişimleri Ankara kent çeperinde gerçekleşen dönüşümlerin güncel bir örneği olarak araştırmaktadır. Makalenin amacı, vadinin değişen sürecini analiz etmek ve bu süreci etkileyen faktörleri tespit etmektir. Literatür araştırmasına ve alanda yapılan görüşmelere dayanılarak, 2000’li yılların ortasından itibaren uygulanan plan revizyonlarının, piyasa güçlerinin ve spekülatif baskıların vadideki gerilimleri artıran ve yoğun yapılaşmanın önünü açan esas nedenler olduğu ifade edilebilmektedir. Yeşil kuşak düzenlemelerinin, koruma odaklı arazi politikalarının ve üst ölçekli ekolojik sistemleri dikkate alan plan yaklaşımlarının ve kararlarının önemi bu çalışmada ayrıca vurgulanmaktadır.

6. 
Erken Cumhuriyet Ankara’sında Bir Kamusal Mekân: Millet Bahçesi
A Public Sphere in the Early Republican Period Ankara: Millet Bahçesi
Cem Dedekargınoğlu
doi: 10.5505/jas.2019.47450  Sayfalar 355 - 374
Makale kapsamında İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e Türkiye’nin modernleşme sürecinin, mimarlık ve şehircilik alanlarındaki karşılıkları incelenmekte, Ankara Ulus Meydanı’nda bulunan Millet Bahçesi’nin (Belediye-Şehir Bahçesi) tarihçesi; kentin bu süreçte modern bir başkente evrimleşmesi özelinde yaşanan kronolojik gelişmeler ile paralellik kurularak sunulmaktadır. 1892’de demiryolunun kente ulaşması sonrasında tarihsel önemini hızlı bir biçimde yeniden kazanmaya başlayan Ankara; tarihi kent merkezi ile tren istasyonunu bağlayan yol doğrultusunda, bugün Ulus olarak bilinen bölgede, ağırlıklı olarak kamu yapılarını içerecek biçimde genişlemiştir. Ankara Millet Bahçesi bu oluşumun bir parçası olarak, 19. yüzyılın son çeyreğinde, İstasyon Caddesi ile bugün Atatürk Bulvarı olarak bilinen, kentin güneyindeki bağlara doğru giden yolun kavşağında oluşturulmuştur. Milli Mücadele döneminde bu bölgenin karar ve idare merkezi olarak gelişmesi sonucu Millet Bahçesi’nin önemi artmış ve bahçe, dönem Ankara’sının sayılı rekreasyon alanlarından biri haline gelmiştir. Cumhuriyet’in ilanından sonra “Şehir Bahçesi ve Çarşısı” adı ile yenilenen bahçenin Atatürk Bulvarı hizasında yer alan bölümüne sıra dükkânlar yapılmıştır. Zaman içerisinde değişen mekânsal pratiklerden ötürü giderek tanımsız bir hal alan bahçe-çarşı yapısının yerine, açılan mimari proje yarışması sonucu 1967-1981 yılları arasında, bugün 100. Yıl Çarşısı olarak bilinen çok katlı çarşı-işhanı yapısı inşa edilmiştir. Sonuç olarak, Ankara’nın Cumhuriyet’in modern başkentine dönüşmesi sürecinin tanığı olan ve bugünün egemen politik gündeminde de bir seçim vaadi olarak yeniden ortaya çıkan “Millet Bahçesi”, incelenmeye değer bir kentsel mekân örneğidir.

7. 
Eşref Üren’in Ankara Desenleri ve Andre Lhôte’un Etkisi
Ankara Drawings of Eşref Üren and Andre Lhôte’s Influence
Feyza Akder
doi: 10.5505/jas.2019.53215  Sayfalar 375 - 397
Eşref Üren (1897-1984) is an artist who lived in Ankara in the last 45 years of his life; acknowledged as an imperative personality in Ankara artistic circles. There are at least 100 Ankara landscapes in major art collections in Turkey that belong to him. This article discusses the Ankara drawings of Eşref Üren which are today in İmren Erşen collection, that were drawn after 1939. These drawings reveal fruitful results when analyzed with Turkish drawing history from the literature. Üren has been evaluated mainly as an impressionist painter. Therefore, the French painter André Lhôte’s (1885-1962) influence over Üren’s paintings and drawings, especially his works after 1950 has been undervalued. These drawings also signify some findings as to how Ankara’s urban texture influenced paintings. The first part of the article covers how Üren’s drawing views followed a pattern and matured. In the second part, we will explain the plastic relationship between his drawings and Ankara. The analysis of Eşref Üren’s Ankara drawings, in the light of new data from Eşref Üren’s unpublished drawing pads and diaries, offers a new point of view to André Lhôte’s strong influence over Eşref Üren. What is more, they will point to how Ankara’s urban texture influenced Üren between 1950 and 1980 while he drew these examples.

8. 
Bir Öğrenme Ortamı Olarak Müze Atölyeleri
Museum Workshops as a Learning Environment
Kader Karadeniz Akdoğan, Emel Durmaz, İlayda KİMZAN, Dilek Acer
doi: 10.5505/jas.2019.92486  Sayfalar 399 - 413
Araştırmanın amacı müzelerdeki çocuk atölyelerinin öğrenme ortamı olarak incelenmesidir. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden, durum çalışması deseni kullanılarak yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubu Ankara ilinde bulunan ve çocuk atölyesi olan toplam 7 müzeden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak atölye ortamlarında kullanılmak üzere araştırmacılar tarafından hazırlanmış olan yarı yapılandırılmış gözlem formu kullanılmıştır. Buna ek olarak müze ve / veya atölye sorumluları ile görüşme amacıyla hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Gözlem ve görüşmelerden elde edilen verilerin analizi sonucunda, fiziksel çevre koşulları açısından atölye ortamlarının genellikle yeterli olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak, özel gereksinimli bireylerin atölye ortamlarına katılımını sağlayacak düzenlemelerin eksik olduğu görülmüştür. Atölye ortamlarında donanım unsurlarının (masa, sandalye, vb.) çoğunlukla yeterli olduğu saptanmıştır. Teknolojik donanım açısından hemen hemen tüm atölyeler uygun kaynaklara sahiptir. Sarf malzemeleri (farklı renk, doku, boyutta kağıtlar, fırçalar, boyalar, açık uçlu materyaller, vb.) açısından ise atölyelerde kullanılan materyaller değişkenlik göstermekte fakat gelişimsel uygunluk açısından tartışma yaratmaktadır. Müze atölyelerinin 4 tanesinde eğitim programının bulunduğu ve 5 tanesinde atölye sorumlusu olduğu görülmüştür. Atölye ortamlarının erişilebilirlik açısından uygun donanıma sahip olduğu görülmüştür.

9. 
Göçmen Mahallelerinde Konut Dış Mekânında Uyarlama: “Küçük Halep,” Önder Mahallesi, Ankara Örneği
A Spatial Appropriation of the Exterior Space of Housing Units of Immigrant Neighbourhoods: The Case of “Little Halep,” Önder Neighbourhood, Ankara
Dilşa Günaydın Temel, Z. Ezgi Kahraman
doi: 10.5505/jas.2019.74936  Sayfalar 415 - 431
Yaşanan iç savaş nedeni ile Türkiye 2011 yılından bu yana Suriye’den göç almaktadır. Bir müddet sonra sığınmacıların bir kısmı farklı Avrupa ülkelerine dağılmış olsalar da büyük bir çoğunluğu, özellikle Hatay, Şanlıurfa, Adana, Ankara ve İstanbul’a yerleşmişlerdir. Bu durum, sığınmacıların bütünleşmesi ve kentlerin bu kitlesel göç hareketi için hazır hale getirilmesi konularını gündeme getirmektedir. Çalışmada, Suriyeli sığınmacıların, sosyo-mekânsal bütünleşme süreçlerinin parçası olarak yerleştikleri bölgelerde ve konut alanlarında yaptıkları uyarlamaların araştırılması hedeflenmiştir. Bu doğrultuda, Ankara/Altındağ ilçesine bağlı Önder Mahallesi’nde yaşayan Suriyelilerin kültürel aktarımlarının ve gündelik ihtiyaçlarının mekânsal yansıması olarak mahalledeki konutlarının dış mekânında yaptıkları uyarlamalar incelenmiştir. Suriyelilerin kendi yaşantılarından yeni yaşam alanlarına ne tür aktarımlar yaptıklarını ve konut dış mekânındaki değişiklikleri belirleyebilmek için öncelikle Suriye’deki yaşantıları araştırılmıştır. Çalışmada, mahalledeki mekânsal değişimi saptamak için temel olarak yerinde yapılan gözlemlerden, Suriyelilerin kendi ülkelerindeki yaşam biçimlerini ve mekânsal yansımalarını anlayabilmek için de yazın ve görsel doküman tarama tekniklerinden yararlanılmıştır. Bunlara ek olarak, mahalle muhtarı ile mülakatlar ve alanda yaşayan Suriyelilerle resmî olmayan görüşmeler yapılmıştır. Bilgi toplama sürecinde edinilen görseller üzerinden yapılan karşılaştırmalar ve bunların alan çalışması ve yazın taramasından elde edilen verilerden yola çıkılarak yorumlanması alan çalışmasının esasını oluşturmaktadır. Çalışmanın bulguları Önder Mahallesi’ne yerleşen ve giderek nüfusları artan Suriyeli sığınmacıların zaman geçtikçe bu bölgeyi kendi gündelik yaşamlarını ve yaşam tarzlarını devam ettirebilecek bir yer haline getirdiklerini, bu süreçte konut dış mekânında kendi imkân ve emekleriyle yaptıkları uyarlamaların etkili olduğunu göstermektedir. Çalışmanın, kentlerin planlı bir şekilde göç sonucu oluşan konut ihtiyaçlarına uyum gösterebilmesi için gereken stratejilerin tespit edilmesi, konut alanlarında yapılacak düzenlemelerin göçmenlerin sosyo-mekânsal bütünleşmelerinin bir parçası olduğunun hatırlanması ve bu kabul ile göçmenlerin barınma ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik politikaların geliştirilmesi konularına katkı sunabileceği beklenmektedir.

LookUs & Online Makale