1. | Editörden From the Editor Mehtap Türkyılmaz, Alev AyaokurSayfa I |
HAKEMLI MAKALE | |
2. | Polatlı’da Nüfusun Gelişimi ve Mahallelere Göre Yoğunluk Analizi A Population Development and Density Analysis of the Neighborhoods of Polatlı (Ankara) Bayram Tuncer, Tahir Tuncerdoi: 10.5505/jas.2023.87609 Sayfalar 161 - 183 Çalışma, Cumhuriyet Dönemi’nde Polatlı ilçe nüfusunun zamansal gelişimini, değişim seyrini ve mahalleler bazında nüfusun mekânsal dağılışını, yoğunluklarına göre analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede Polatlı nüfusunun miktarı, artış hızı, kırsal ve kentsel durumu, yaş ve cinsiyet yapısı, göçler ve mahalleler bazında nüfus yoğunluğunun tarihsel süreç içerisinde değişimi incelenerek nüfusun sosyoekonomik durumu değerlendirilmiştir. Polatlı nüfusuna ilişkin 1935-1960 yılları arası veriler Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından yayımlanmış olan basılı dokümanlardan; 1965-2000 yılları arası TÜİK Genel Nüfus Sayımı verileri, 2010-2022 yılları arasındaki veriler ise TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) üzerinden temin edilmiştir (TÜİK, 2023). Elde edilen nicel veriler Microsoft Excel programında tablolara dönüştürülerek grafiklerle desteklenmiştir. Mahallelere göre nüfus yoğunluğu “Kernel Density Metodu” kullanılarak analiz edilmiş ve ArcGIS 10.9 programında haritalamalar yapılmıştır. Polatlı’nın, askerî, eğitim, ulaşım, tarım, sanayi ve ticaret gibi şehirsel fonksiyonlarının gelişmiş olması ve bu duruma bağlı olarak yıllar içerisinde nüfusunun sürekli artması, sosyoekonomik açıdan il standartlarında bir seviyeye gelmesini sağlamıştır. Polatlı’nın, mevcut fonksiyonlarıyla gelecek dönemlerde de göç veren değil göç alan bir şehir olma özelliğini koruyacağı görülmektedir. |
3. | Gordion’un Orta Çağ Dönemi Sırlı Seramikleri Medieval Glazed Ceramics From Gordion Billur Tekkök Karaöz, Deniz Tamer, Ebru Tamerdoi: 10.5505/jas.2023.97720 Sayfalar 185 - 226 Çalışmanın konusunu, Frigya’da yer alan Gordion’un ST (South Trench – Güney Yamaç), A4 (Area 4 – Alan 4) ve Op. 54 (Operation 54) açmalarından ele geçen sırlı seramikler oluşturmaktadır. Çalışmada yöntem olarak her bir açmanın ayrı ayrı buluntu dökümü yerine sır ve bezemelerin gösterdiği teknik özellikler altında form özelliklerine göre gruplandırma tercih edilmiştir. Ele alınan buluntularda belirtilenen seramik gruplarının hamur yapısı olarak benzer olanlarının form bakımından da kendi içinde tutarlı olduğu izlenmektedir. Form olarak Amorium Yukarı Şehir, Karacahisar Kalesi ve civarı, Anaia, Pergamon, Ephesos buluntuları ile de yakınlık gözlenmektedir. Ele geçen seramiklerin üretim yerleri konusunda daha ayrıntılı analizler gerekmekle birlikte, Gordion ve yakın coğrafyasının hem hammadde hem gelenek olarak üretici olma potansiyeli yüksektir. Gordion kazılarında ortaya çıkarılan kontekstlerden ele geçen seramik buluntuları, Beylikler Dönemi’ndeki yerleşimin konumu ve kullanım amaçları hakkında birçok veri elde edilmesini sağlamaktadır. Bu veriler üzerinden Gordion yerel halkının sosyoekonomik kimliğinin incelenmesi makalenin amacını oluşturmaktadır. Araştırmanın ana önceli Gordion’da Geç Antik Dönem’den sonra görülen kronolojik boşlukların (hiatus) belirlenmesi ve söz konusu iskân sürekliliğinin Beylikler Dönemi’ne ait kap formları üzerinden kesin kronolojisinin saptanması sorunsalıdır. |
4. | 20. Yüzyıldan Günümüze Bir Kentsel Doğa Parçası: Papazın Bağı A Piece of Urban Nature from the 20th Century to the Present: Pastor’s Vineyard Başak Tükenmez, Buse Ezgi Sökülmezdoi: 10.5505/jas.2023.73792 Sayfalar 227 - 250 Araştırma, nitelikli bir doğal koruma alanını ve ticari bir işletmeyi içeren doğa parçası Papazın Bağı’nın, 20. yüzyılın başından günümüze mikro tarihinin, şekillenme ve dönüşüm süreçlerinin ‘kentsel doğa’ kavramı çerçevesinde derinlikli bir incelemesini ve değerlendirilmesini yapmayı amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında, bağ ve bağ evi yaşamının Kuloğlu ailesi tarafından terk edildiği ve kentleşmenin etkisiyle alanın kentsel doğa karakteri kazandığı 1960’lı ve 1970’li yıllar dönüm noktası olarak kabul edilerek Papazın Bağı mikro tarihi iki aşamada ele alınmaktadır. Birinci aşamada bağ ve bağ evi kültürü, ikinci aşamada kentleşme ve kentsel doğa ekseninde, Papazın Bağı kentsel doğasının günümüze kadar olan değişim ve dönüşüm süreçlerini meydana getiren etkenler, aktörler ve olaylar; buna bağlı olarak insan, yapılı çevre ve doğanın karşılıklı etkileşimleri ortaya konulmaktadır. Bu bağlamda, Papazın Bağı kentsel doğa parçası, çok aktörlü bir örneklem ve laboratuvar olarak ele alınarak insan, kültür ve kenti doğaya karşıt kavramlar olarak konumlandıran anlatıların ötesine geçilmeye çalışılmaktadır. |
5. | Sahne Arkasından Başrole: Ankara’nın Eski Endüstri Alanı ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Yeni Konser Salonu From the Backstage to a Lead Role: Old Industrial District of Ankara and the New Concert Hall of Presidential Symphony Orchestra Mehmet Sanerdoi: 10.5505/jas.2023.26918 Sayfalar 251 - 278 Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının yeni konser salonu ve koro çalışma binaları 2020 yılında özel bir etkinlikle açıldı. Böylece sadece konser salonunun otuz yıla yaklaşan proje ve yapım süreci sona ermekle kalmadı, aynı zamanda salonun bulunduğu alanın dönüşümü de en azından şimdilik tamamlanmış oldu. Bu çalışmanın amacı, konser salonunun bulunduğu alanın 19. yüzyıl sonlarından itibaren geçirdiği değişimleri Ankara’nın yakın tarihine ışık tutacak şekilde ortaya koyabilmektir. Bu anlatı kurulurken Ankara’nın neredeyse yoktan var edildiği, tamamen Cumhuriyet Türkiye’sinin modernleşme sahnesi olarak planlı bir biçimde kurulduğu ve dolayısıyla kentin son yüz yıllık tarihinin ardışık planlama süreçleri üzerinden yazılabileceği gibi kabuller çoğunlukla askıya alınacaktır. Alanın gelişimi kopuşlar yerine süreklilikler, plancı ya da tasarımcı tercihleri yerine mevcut koşulların gerektirdiği rasyonel kararlar üzerinden açıklanmaya çalışılacak ancak bu açıklamalar yetersiz kaldığı zaman askıya alınan üst anlatılara başvurulacaktır. Sonuçta, kentin en merkezi alanlarından biri olmakla ve kent için kritik işlevler yüklenmekle birlikte genellikle fark edilmeyen ve aslında kentin gündelik hayatında önemli bir yeri de olmayan bu alanın yeni konser salonuyla kentin önemli bir kültür odağı hâline gelme ihtimali tartışılacaktır. |
6. | Ankara’dan Söz Eden Şarkılarda Yer Bağlılığı: Türkçe Pop Müziğin Yaygın Bir Klişesi Place Attachment in Songs Mentioning Ankara: A Prevailing Cliché of Turkish Pop Music Berkay Orhanerdoi: 10.5505/jas.2023.80774 Sayfalar 279 - 292 Çalışma, Türkçe pop müzik türündeki şarkılarda Ankara’ya yönelik geliştirilen yer bağlılığının nasıl algılandığını anlamayı amaçlamaktadır. Çalışmanın konusunu oluşturan Ankara ile ilgili pop müzik türündeki şarkıları belirlemek için amaçlı örnekleme yaklaşımına uygun olarak belirli kısıtlamalar kullanılmıştır. Saptanabilen otuz şarkı sözü arasında tekrarlanan içerik ve örüntüler, tümevarımsal tematik analiz yöntemiyle saptanmıştır. Elde edilen veriler, yer bağlılığı kuramı kapsamında değerlendirilmiştir. Veri kümesinde yer alan şarkı sözleri arasında oldukça belirgin düzeyde tematik benzeşimler görülmektedir. Yaygınlık sırasına göre saptanan dokuz tema, üzgünlük, uzaklık, yalnızlık, kar ve yağmur, gece, grilik, soğuk, sarhoşluk ve denizsiz olma olarak isimlendirilmiştir. Her şarkının ortalama olarak 4,3 temayı içerdiği, dolayısıyla şarkıların tematik olarak büyük oranda benzeştikleri saptanmıştır. Şarkıların çoğunluğuna egemen olan yaygın temalar, Türkçe pop müzikte, sözlerinde Ankara geçen şarkılarda ağırlıklı olarak olumsuz yer bağlılığının örnekleri içerdiğini göstermektedir. Türkiye’deki kültür endüstrisinin İstanbul merkezli olması ve Ankara hakkındaki yaygın temaları tekrar eden şarkıların klişe hâline gelmesi, Ankara hakkında olumsuz yer bağlılığı algısı içeren şarkıların yaygın olmasının nedenleri arasında değerlendirilmiştir. Çalışmanın Türkiye’de kent kültürü çalışmalarına ve yer bağlılığı-müzik etkileşimi hakkındaki yazın boşluğuna katkı sunması beklenmektedir. Çalışma, nitel araştırma tasarımına bağlı olarak, sonuçların öznel yorumlanması ve araştırma sahasının yetersiz temsili konusunda sınırlılıklar içermektedir. |
7. | Edimsel Topoğrafyada Kırsaldan Kentsele: Karakusunlar’ın Dönüşümünü Haritalamak A Movement from Rural to Urban in Performative Topography: Mapping the Transformation of Karakusunlar, Ankara H. Nur Özkan Öztürkdoi: 10.5505/jas.2023.24993 Sayfalar 293 - 319 Çalışma, topoğrafyanın kentsel çevredeki belirleyici rolünün değişen konumuna odaklanmaktadır. Son dönemlerde, Ankara’nın kentleşme sürecinde de gözlenen, kentleşme pratiğinde topoğrafyaya karşı ilgisizlik veya umursamazlık önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Özgün yer formu ve ilişkili su yapıları kapsamındaki kent topoğrafyası ile yapılı çevre arasındaki ilişkinin koptuğu gözlenmektedir. Bu bakımdan çalışmanın ana amaçlarından birisi kentleşme sürecini fiziksel, kültürel ve tarihsel topoğrafya kapsamında araştırmaktır. Topoğrafyanın mekân ifade edebilme yetisi ve bunun dönüşümü, Ankara’daki seçili alan olan Karakusunlar ve çevresi üzerinden incelenmiştir. Ankara’nın belirgin yer formu karakterini temsil edebilmesi açısından seçilen alanda yürütülen çalışma, alanın 1930’lu yıllardan itibaren coğrafi, mekânsal ve kültürel yönlerden dönüşümünü ve kentleşmesini ayrıntılı olarak analiz etmektedir. Topoğrafyanın fiziksel ve kültürel dönüşümünü anlamak için alanın tarihini ve bu mekânda yaşanan deneyimleri araştırmak önemlidir. Coğrafyanın bellekte bıraktığı izler, yaşanılan farklı dönemlerde nasıl kullanıldığı ve arazide yaşayan kişilere ne ifade ettiği açısından önemli katmanlardan biridir. Bu bağlamda, tarihî haritalar üzerindeki bulgular ve yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşmeler yoluyla Karakusunlar’ı içeren alanda yaşamış kişilerle yapılan saha çalışması birlikte sunulmuştur. Saha çalışması ve haritalama sürecindeki ana odak noktaları alanın yer şekli, alandaki su elemanları, bu unsurlara yapılan müdahaleler, mekâna ilişkin özellikleri, toponimler aracılığıyla mekânın kimliğinin yorumlanması ve Karakusunlar bölgesindeki topoğrafik ve mekânsal dönüşüm sürecinin haritalanmasıdır. |
GÖRÜŞ YAZISI | |
8. | Atatürk Orman Çiftliği’nin Mekânsal Planlanmasında Yönetişim Yaklaşımı A Governance Approach to the Spatial Planning of Atatürk Forest Farm Damla Özdemir, Çiğdem Varoldoi: 10.5505/jas.2023.70883 Sayfalar 321 - 347 Çalışmada, Atatürk Orman Çiftliğine (AOÇ) ilişkin kentsel politikaların belirlenmesi ve mekânsal planlama ve uygulamalarının gerçekleştirilmesinde, iyi bir yönetişim sürecinin nasıl kurulması gerektiğinin tartışılması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda ilk aşamada, karmaşık sistemler ve mekânsal planlamada yönetişim kavramları ele alınmıştır. İkinci aşamada, mevcut yazın taraması ve çeşitli kurumların arşiv araştırmalarından faydalanılarak, AOÇ’nin 1925-2022 yılları arasında geçirdiği dönüşüm süreci, tarihsel, mekânsal, yasal ve yönetsel açıdan gerçekleşen kırılma noktaları üzerinden üç farklı dönemde incelenmiştir. Her bir dönemde alanla ilgili devir/satış mevzuatları, kiralama faaliyetleri gibi arazilerin elden çıkarılmasına ilişkin uygulamalar, imar planları, plan değişiklikleri, sit kararı değişiklikleri, kentsel dönüşüm ve yenileme alanı ilan edilme kararları ile mekânsal müdahaleler, bu müdahalelere katkıda bulunan aktörler ve yaşanan dönüşümler irdelenmiştir. Üçüncü ve son aşamada ise, AOÇ’nin mekânsal gelişimine ve dönüşümüne yönelik karar süreçlerinde nasıl bir yönetişim yaklaşımı geliştirilmesi gerektiğine ilişkin çözüm önerileri sunulmuştur. |