ISSN: 2147-8724
Ankara Araştırmaları Dergisi - Ankara Araştırmaları Dergisi: 9 (2)
Cilt: 9  Sayı: 2 - 2021
1. 
Editörden
From the Editor
Mehtap Türkyılmaz, Alev Ayaokur
Sayfa I

HAKEMLI MAKALE
2. 
Tarihsel Süreçte Sokak ve Caddelerin Görsel Estetik Kalitesinde Meydana Gelen Değişimi Değerlendirmede Bir Model Önerisi: Ankara’nın Ulus ve Kızılay Kent Merkezleri Örneği
A Suggested Model for the Evaluation of Historical Changes in the Visual Aesthetic Quality of Streets and Avenues: An Example of Ankara’s Ulus and Kızılay City Centers
Ayşe Tekel
doi: 10.5505/jas.2021.95867  Sayfalar 217 - 238
Kentler tarihsel süreç içerisinde ekonomik, sosyal ve politik kararlar doğrultusunda değişmekte ve dönüşmekte bu süreç kentlerdeki sokak ve caddelerin görsel estetik kalitelerini olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Sokak ve caddelerin görsel estetik kalitelerinin korunması, iyileştirilmesi ve geliştirilmesi kentin görsel karakterinin sürdürülebilirliğini sağlamakta, bireylerin yaşam kalitesini artırmakta, kollektif kimliğin, mekâna aidiyetin ve güçlü kent imajlarının oluşumuna aracılık etmektedir. Sokak ve caddelerin görsel estetik kalitesini iyileştirmek ve geliştirmek için öncelikle görsel estetik kaliteyi etkileyen unsurların tespit edilmesi gerekmektedir. Çalışmada, Ankara’nın Ulus ve Kızılay kent merkezleri ve yakın çevresinde meydana gelen değişim ve dönüşüm sürecinin sokak ve cadde görünümlerinin görsel estetik kalitesine etkisi, tarihî ve güncel sokak görüntüleri üzerinden karşılaştırmalı olarak fraktal analize dayalı nicel ve nitel araştırma yöntemlerinin birarada kullanıldığı özgün bir model ile sorgulanmaktadır. Çalışmanın sonuçları farklı dönemlere ait sokak görüntüleri üzerinden karşılaştırmalı sorgulamalar yapılarak kentsel mekânların görsel estetik kalitesini etkileyen unsurlara ilişkin önemli ipuçlarına ulaşılabileceğini göstermektedir.

3. 
Kentsel Tarihî Semtlerin Ekonomik Değerlerinin Hedonik Fiyatlandırma Modeli ile Tespiti: Ankara Kalesi Semti
Determining the Economic Value of Historic Urban Districts through the use of the Hedonic Pricing Model: Ankara Castle District
Leila Akbarishahabi
doi: 10.5505/jas.2021.30301  Sayfalar 239 - 251
Bir toplumun tarihsel ve sosyokültürel değerlerinin temel kaynağı olan tarihî semtler, kentliler için anlamsal bir değere sahiptir. Ancak günümüzde bu alanların kültürel kimliği ve insanlara sundukları anlamsal değerler kentsel tasarım ve planlama çalışmalarında göz ardı edilmektedir. Bu çalışma, insanların tarihî semtlere daha yakın yaşama isteklerini ortaya çıkarmayı ve yerel yönetimlerin bu alanların kentsel dokuda yerel bir kimlik olarak korunması konusundaki farkındalıklarını artırmayı amaçlamaktadır. Tarihî semtler piyasa dışı ürünler olduğundan, anlamsal değerlerinin belirlenmesi karmaşık bir süreçtir. Hedonik Fiyatlandırma Modeli, piyasa dışı ürünlerin değerlendirilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Çalışmada, tarihî bir semt olarak Ankara Kale semtine yakınlığın konut fiyatlarına etkisi bu model yardımıyla incelenmektedir. Bu kapsamda, Ankara Kale semtinin 1500 metre yarıçapında yer alan toplam 422 konut incelenmiş ve Ankara Kalesi’ne olan mesafenin konut fiyatı üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, Ankara Kale semtine yakın yaşama ve bunun için ödeme yapma isteği dolaylı olarak konut fiyatlarının artışına neden olmuştur. Ankara Kalesi’nin 500 metrelik yarıçapında yer alan konutlar, uzaktaki benzer konutlara göre % 34,3 daha fazla fiyatla satılmaktadır. Ayrıca, Ankara Kale semtine yakın konutların fiyatları her 100 metrede bir uzaklaştıkça % 5 azalmaktadır.

4. 
Katı Atık Emekçilerinin Kentsel Yoksulluk Deneyimlerine İlişkin Psikososyal Yansımalar: Ankara Örneği
Psychosocial Reflections on the Urban Poverty Experiences of Solid Waste Laborers: The Case of Ankara
Saitcan Güngördü, Nurettin Özgen
doi: 10.5505/jas.2021.59389  Sayfalar 253 - 280
Yeni yoksulluk ya da kentsel yoksulluk kavramı, başta ekonomik olmak üzere, gündelik yaşama dair çeşitli sosyomekânsal paylaşımlardan yararlanamayan insanların dezavantajlılık durumlarını içermektedir. Kentsel yaşam pratiğinde; refah, adalet ve temsiliyetten mahrum kalmış bu dezavantajlı insanların önemli paydaşlarından biri de atık toplayıcılarıdır. Bu bağlamda, ilgili çalışmada, atık emekçilerinin gündelik yaşamda karşılaştıkları zorlukların neler olduğu, kente dair deneyim ve aidiyetlerine ilişkin ne tür yansımalar ve psikososyal etkilerin geliştiği ile ilgili sorulara cevaplar aranmıştır. Araştırmanın evreni Ankara’nın üç (3) metropol ilçesi (Altındağ, Çankaya ve Keçiören); örneklem grubu ise, bu ilçelerde atık toplayarak yaşama tutunan yetmiş (70) atık emekçisinden oluşmaktadır. Nitel araştırma tekniklerinden yüzyüze görüşme şeklinde gerçekleştirilen çalışmada elde edilen veriler, betimsel ve içerik analizi tekniğiyle çözümlenmiştir. Analiz sonuçlarına göre, atık emekçilerinin kentsel yoksulluğu, gündelik yaşama dair sosyomekânsal ilişkilerinde de deneyimledikleri tespit edilmiştir. Yeni yoksulluk kavramının ürettiği marjinallik, kentsel mekânla ilişki kuramama, dışlanma ve damgalanma gibi birtakım mekânsal ve psikososyal örselenmelerin geliştiği belirlenmiştir. Çalışmada, atık emekçilerinin karşılaştığı çoklu dezavantajlılık durumuna çözüm üretmek adına, geri dönüşüm sektörüne nasıl dâhil olabileceklerine ilişkin çeşitli önerilere yer verilmiştir.

5. 
Suriyeli Mültecilerin Karşılaştıkları Sosyal Dışlanma ve Geliştirdikleri Direniş Taktikleri: Ankara Örneği
Social Exclusion of Syrian Refugees and Tactics of Resistance: The Case of Ankara
Nur Pınar Diker, Olgu Karan
doi: 10.5505/jas.2021.44366  Sayfalar 281 - 321
Arap Baharı’nın etkisiyle Suriye’de başlayan protesto olaylarının iç savaşa dönüşmesi sonucunda meydana gelen zorunlu göç hareketi, son dönemlerde hem Türkiye özelinde hem de uluslararası boyutta önemli bir gündem konusu hâline gelmiştir. Türkiye, uyguladığı “Açık Kapı Politikası” ile sığınma talebinde bulunan 3.6 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yapmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı Suriyeli mültecilerin Türkiye’de karşılaştıkları sosyal dışlanma mekanizmalarının neler olduğu ve bunlara yönelik geliştirdikleri direnme biçimi olan “taktikleri” analiz etmektir. Bu kapsamda, Pierre Bourdieu’nun oyun kuramı ve buna bağlı olarak geliştirdiği “alan,” “habitus” ve “sermaye türleri” kavramları ile Michel de Certeau’nun gündelik hayatın keşfinde kullandığı “strateji” ve “taktik” kavramları teorik çerçeve olarak belirlenmiştir. Çalışma kapsamında Suriyelilerin sosyal dışlanma mekanizmalarına dair öznel algılarının doğal bir ortamda gerçekçi ve bütüncül bir bakış açısıyla ortaya konulmasını sağlayan nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Bu çerçevede Ankara’da Suriyelilerin yoğun olarak yaşadıkları Altındağ ilçesinde toplam on üç Suriyeli ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Çalışma sonucunda Suriyeli mültecilerin ekonomik, mekânsal, kültürel ve sosyal hizmetlere erişim konusunda sorunlar yaşadıkları ve bu sorunların her birinin birbirleriyle yakından ilişkili olduğu, ayrıca mültecilerin sosyal dışlanma mekanizmalarına karşı direniş pratikleri ya da taktikler geliştirdikleri tespit edilmiştir.

6. 
Mekânın Üretimi ve Sosyal Uyum: Ankara’nın Demirlibahçe Mahallesi’ndeki Romanlar, Iraklılar ve Yerel Halk
Production of Space and Social Cohesion: Roma, Iraqis, and Locals in the Ankara Neighborhood of Demirlibahçe
Hakki Ozan Karayigit
doi: 10.5505/jas.2021.53244  Sayfalar 323 - 354
Bu araştırma Ankara Demirlibahçe Mahallesi’ndeki dört ana sokakta gerçekleşen sosyo-mekânsal dönüşümlere dayalı mekân üretim süreci ile sosyal uyum meselesini incelemektedir. Çalışma, Romanlar, Irak’ın Telafer şehrinden gelen Türkmen göçmenler ve yerel halktan oluşan üç grubun yoğunlukla bulunduğu bu dört farklı sokağa odaklanarak, ilk olarak bu sokaklarda gerçekleşen mekân üretimi pratiklerinin sosyal uyumu yerel ölçekte nasıl sekteye uğrattığını ortaya koymaktadır. 2014 yılında Iraklı göçmenlerin yoğun bir şekilde mahalleye gelmesine bağlı olarak bu sokaklar, günümüzde gerilimli bir şekilde gerçekleşen mekânsal pratiklere ev sahipliği yapmaktadır. Bu doğrultuda, etnografik saha araştırmasına dayanarak ikinci olarak göçmenlerin mekânsal pratiklerinin aidiyet oluşumuna etkisi ve bu etkinin Romanlar ve yerel halk arasındaki hâli hazırda mevcut olan sosyal uyuma katkısı tartışılacaktır. Uygunluk ve kartopu örneklemi ile gerçekleştirilen toplamda 60 adet derinlemesine ve grup mülakatları vesilesiyle sosyal uyum alanında yapılan çalışma ve projelere eleştirel bir bakış açısı sunmak amaçlanmaktadır. Nihai olarak bu araştırma, üç grubun topluma uyum süreçlerini mekân üzerinden değerlendirerek Demirlibahçe Mahallesi’nde gerçekleşmekte olan sosyomekânsal dönüşümleri ortaya koymayı amaçlamaktadır.

7. 
Akyurt Kalaba Tümülüsünden Gün Işığına Çıkarılan İnsan Kalıntıları Üzerine
In regards to the Human Remains Unearthed from Akyurt Kalaba Tumulus
Ali Metin Büyükkarakaya
doi: 10.5505/jas.2021.73644  Sayfalar 355 - 370
Ankara’nın Akyurt ilçesinde bulunan Akyurt Kalaba Tümülüsü 2012 yılında Anadolu Medeniyetleri Müzesi tarafından kazılmıştır. Yürütülen çalışmalarda, Tümülüs’ün merkezine yakın konumda yer alan, dromos, ön oda ve ana odayı içeren bir mezar odası gün ışığına çıkarılmıştır. Ayrıca Tümülüs’ün çeperine yakın kısımlarda, kremasyon alanları ve ostotekler içinde kremasyon kalıntıları ile bir inhumasyon gömü de bulunmuştur. Mezarlarda bulunan sikkeler Tümülüs’ün 1. yüzyılın ortaları ile 3. yüzyılın başı aralığında kullanıldığını göstermektedir. Çalışmada, ortaya çıkarılan insan kalıntıları incelenmekte ve arkeolojik unsurlar ile birlikte tüm bulgular ölüm uygulamaları bağlamında değerlendirilmektedir. Mezar odasında üç erişkin ve bir bebeğe ait inhumasyon kalıntılar ile bir erişkine ait kremasyon kalıntıları olduğu; ostoteklerde bir erişkin kadına ve 9-10 yaşında bir çocuğa ait kremasyon kalıntıları belirlenmişken inhumasyon mezarın bir erişkine ait olduğu anlaşılmıştır. Kremasyonlarla ilgili inceleme (renklenmeler ve kemiklerdeki biçim değişiklikleri), ölülerin cesetlerinin etli iken yakıldığını, kremasyon alanlarındaki pyre ateşinin 700-900 °C’nin üzerindeki sıcaklıklara ulaşmış olduğunu göstermiştir. Mimari unsurlarıyla birlikte iyi korunmuş bir mezar odası ve kremasyon alanlarıyla gömü yapılan ostoteklerin bulunması ve farklı gömü uygulamalarının bir arada yer alması Akyurt Kalaba Tümülüsü’nü benzerleri arasında eşsiz bir konuma taşımaktadır. Çalışmada, biyoarkeolojik ve arkeolojik bulguların birlikte ele alınmasıyla Tümülüse ait bütüncül bir değerlendirme yapılabilmiştir.

8. 
Konutun Ticari Kullanıma Dönüşümü: Ankara’da Günümüze Ulaşmış Üç Konut Yapısı Üzerinden Bir Değerlendirme
Transformation of Housing for Commercial Usage: An Assessment of Three Extant Residential Buildings in Ankara
Başak Lale, Duygu Koca
doi: 10.5505/jas.2021.59455  Sayfalar 371 - 388
Günümüzde konut, insan ihtiyaçlarına odaklı bir barınma ürünü olarak tasarlanma özelliğini yitirerek, ekonomik sistem içerisinde alınıp satılabilen bir gayrimenkul aracına dönüşmüştür. Türkiye genelindeki kent ve konut politikaları sonucu konut eski değerini kaybetmiştir. Ankara özelinde de, başta 1980 öncesi Cumhuriyet Dönemi konut stokunun önemli bir kısmını barındıran bölgeler, bu politikalar sonucu benzer bir etkiye maruz kalmıştır. Dönem dâhilindeki konut yapılarının çoğu kent merkezinin değişmesi, hızlı nüfus artışı, göç olgusu, imar kararları gibi nedenlerle yıkılmış veya ticari kullanımlarla dönüştürülmüş durumdadır. Ankara’da günümüze ulaşan modern konut dokusunun büyük çoğunluğunun, güncel olarak işlev değiştirmiş biçimde, yoğunlukla Kızılay bölgesinde konumlandığı bilinmektedir.
Çalışmanın amacı, öncelikle Kızılay bölgesinde konumlanmış 1960 öncesi üç konut yapısının, geçmişteki ve günümüzdeki hallerine yönelik değişimini ortaya koyabilmektir. İncelenen yapılar, orijinal projelerinde zemin katları ticari amaçlı, geri kalan katları barınma amacıyla çözülmüştür; fakat günümüzde her üçü de tamamen ticari amaçlı kullanılmaktadır. Bu bağlamda, seçilen ticari kullanımdaki yapıların geçmiş-günümüz incelemesi, arşiv ve saha çalışmaları üzerinden yürütülmüştür. Her yapıda daire bazında yapılan düzenlemeler belgelenmiş, değişimlerin cephe ve iç mekânlarındaki etkileri detaylandırılmıştır. Sonuç olarak hem değişimlerin tespiti yapılmış, hem de mimari değerlerinin sürdürülebilmesi için alınabilecek kararlara referans olabilmesi açısından öneriler geliştirilmiştir.

9. 
19. Yüzyılda Ankara’nın Kentsel Çevre Tarihi: Zorluklar, Bağlantısallık, Yayılma
Urban Environmental History of Ankara in the 19th Century: Challenges, Connectivity, Expansion
Saliha Aslan
doi: 10.5505/jas.2021.37450  Sayfalar 389 - 408
Bu çalışma, mekânsal bağlantısallık, çeşitli kentsel çevresel zorluklar ve kentsel yayılma bağlamlarında 19. yüzyılda Ankara’nın kapsamlı bir kentsel çevre tarihini yazmayı amaçlamaktadır. Ankara’nın karşılaştığı çeşitli kentsel çevresel zorluklar, mekânsal ve kavramsal bağlantısallık ve kentsel yayılma süreçlerinin inşasında etkili ve belirleyici faktörlerdir. Bağlantısallık kavramı hem zorluklar hem mekânlar için yeniden üretilmektedir. İç içe geçmiş, sarılmış ve dolaşmış kavramsal bağlantısallıklar, savunma, değişen koşullar, savaşlar, göç, ölüm, kuraklık, kıtlık ve dış etkenler gibi çeşitli kentsel çevresel zorlukların arasında kurulmaktadır. Bunun da ötesinde, kentin güncel ve ilerideki yayılmasına neden olan kentteki mekânsallıklar ve mekânlar arasındaki bağlantısallıklar, bu zorluklardan doğan durumlar aracılığıyla kurulabilir. Genellikle, kentin çeperlerinde konumlanan kışlalar, planlı ve organik yerleşimler, mezarlıklar, yollar ve demiryolu gibi lineer uzantılar ile göçmen yerleşimlerinin mekânsal oluşumları, kent ve hinterlandı arasında mekânsal bütünlük ve mekânsal geçiş sağlar. Bu çalışmanın literatüre katkısı, yalnızca Ankara’nın kentsel çevre tarihini yazmak değil, aynı zamanda, çeşitli zorlukları, mekânsallıkları ve mekânlar ve zorlukların bağlantısallıklarını inşa etmek, kavramsallaştırmak ve deşifre etmek aracılığıyla kentin bağlantısallığını ve yayılmasını da ortaya çıkarmaktır.

10. 
Kent içi Otobüs Sisteminde Hizmet Kalitesi: Ankara EGO Örneği
Quality of Service in the Urban Bus System: Ankara EGO Example
Seda Hatipoğlu, Beyza Nur Keskin
doi: 10.5505/jas.2021.30085  Sayfalar 409 - 422
Son yıllarda tüm dünyada hizmet sektörünün öneminin gün geçtikçe artması, bütün hizmet sektörleri gibi ulaşım sistemlerinde de hizmet kalitesinin belirlenmesi ve sistemi iyileştirmek için atılması gereken adımların, belirlenen bu kriterlere göre planlanması zorunluluğunu getirmektedir. Özellikle kentsel yolculukların özel araçtan toplu ulaşıma yönlendirilmesi çalışmalarında, toplu taşıma sistemlerinin hizmet kalitesinin belirlenip bu kalitenin artırılması için yapılan çalışmalar büyük önem arz etmektedir. Çalışmada; Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO otobüslerinin hizmet kalitesi, araştırmacılar tarafından yapılan geçerlilik ve güvenilirlik analizleri sonucu, değiştirilmiş Servqual modeli kullanılarak ölçülmüştür. Dört boyut ve yirmi önermeden oluşturulan Servqual anketi uygulandıktan sonra elde edilen verilerin sosyo-demografik özelliklerle ilişkisi ve her bir önermenin kalite boşlukları hesaplanmıştır. Sonuçlar incelendiğinde yolcuların tüm boyutları olumsuz olarak değerlendirdiği görülmüş ve iyileştirme çalışmaları için Quadrant analizi yardımıyla önceliklendirme çalışması yapılmıştır.

GÖRÜŞ YAZISI
11. 
Unutulan Bir Su Kaynağının Peşinde: Kırkgöz Kaptajı
In Search of a Forgotten Water Source: Kırkgöz Catchment
Hayrettin Onur Bektaş
doi: 10.5505/jas.2021.20591  Sayfalar 423 - 436
1925 yılında kurulan Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisinde tarımsal sulama ve çeşitli tesislerin su gereksinimi için çok çeşitli su kaynaklarından yararlanılmıştır. Çiftlik arazisindeki Marmara ve Karadeniz havuzlarının su ihtiyacı için günümüzde Çankaya Alacaatlı Mahallesi sınırları içinde bulunan Kırkgöz Kaptajı’ndan, 1935 ile 1936 yılları arasında Sular Umum Müdürlüğü tarafından 15 kilometrelik bir iletim hattı ile su getirilmiştir. Getirilen su daha sonra Ankara Bira Fabrikası için tahsis edilmiştir. 1939 yılında TEKEL Genel Müdürlüğü mülkiyetine geçen kaptaj sahası 2010 yılında TEKEL’in özelleştirilmesi ile bir ortak girişim grubuna satılmıştır. Su kaynağı varlığını hâlen korusa da iletim hattının en azından yarısının varlığı tartışmalıdır. Makalede varlığını çok az kişinin bildiği Kırkgöz Kaptajı’na ilişkin bulunabilen tarihî belgeler ile kaptaj sahasında yapılan güncel gözlemler bir araya getirilmiştir. Ayrıca 15 kilometrelik iletim hattının güzergâhı çeşitli veri kaynakları kullanılarak tahmin edilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak Ankara tarihinde önemli bir yeri olduğu düşünülen bu yeraltı suyunun yeniden şehre kazandırılması tartışmaya açılmıştır.

LookUs & Online Makale